Obezite Tedavisi

Akut veya kronik birçok ölümcül hastalık türünün gelişiminde rol oynaması nedeniyle ciddi bir sağlık sorunu olan obezite, modern çağın en sık görülen hastalıklarından biridir. Obezite, vücuda alınan fazla kalorinin yağa dönüştürülerek depolanması sonucunda ortaya çıkan klinik bir durumdur. Genetik olarak vücudumuz açlıkla başedecek şekilde yemek yeme ve depolama üzerine programlanmıştır. O nedenle 1 gramında en yüksek kalori içeren yağlar depo enerji olarak seçilmiştir. Yağ dokusu vücudumuzun değişik bölgelerinde birikirler. Özellikle iç organlarımızın çevresi, göbek, basen ve kadınlarda memelerde daha fazla yağ birikimi olur. Bu yağ birikimi günlük aktivitelerimizi ve yaşamımızı etkilediği zaman hastalık haline gelmektedir ve bu nedenle tedavi edilmelidir. Obezite tedavisinde kullanılan yöntemler 4 grup altında toplanmaktadır. Bu yöntemler; diyet, ilaç, egzersiz ve davranışsal terapi ile tedavi şeklindedir.

Obezitenin Diyet ile Tedavisi

Obezite tedavisinde diyet anahtar rol oynamaktadır. Bu nedenle alınan kalori miktarını azaltarak sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek son derece önemlidir. Diyet tedavisinin kişiye özel olduğu da unutulmamalıdır. Uygulanacak zayıflama diyetleri kesinlikle yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Buradaki amaç bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırılması ve bu alışkanlığını sürdürülebilir hale getirmesidir.

  • Kalori Azaltma: Kilo vermenin anahtarı aldığınız kalori miktarının ne kadar azaltıldığıyla direkt ilişkilidir. Haftada 0.5 – 1 kg vermek için günlük kalori alımınızı 500 – 1000 kalori azaltmalısınız. Genellikle kadınların günde 1000 – 1200, erkeklerin ise 1200 – 1600 kalori alması güvenli şekilde kilo vermelerini sağlamaktadır. Çok düşük kalorili diyetler bir doktor gözetiminde değilseniz son derece sakıncalıdır.
  • Daha Az Gıdayla Daha Fazla Tokluk Hissi: Yoğun enerjiye sahip olan gıdalar başta tatlı olmak üzere ekmek, pasta, yağlı ve işlenmiş gıdalar şeklindedir. Bu gıdaların küçük miktarları dahi yüksek kalori içermesi anlamına gelmektedir. Sebze, meyve ve baklagiller ise enerji yoğunluğu düşük olan gıdalardır. Bunların daha büyük porsiyonları bile daha düşük kalori alımını sağlar. Enerji yoğunluğu düşük gıdaların tüketilmesi, daha düşük kalori ile daha fazla doyma hissi sağlayacaktır.
  • Sağlıklı Seçimler Yapmak: Diyetinizi daha sağlıklı hale getirmek için sebze, meyve ve baklagiller gibi daha fazla bitki kökenli gıdalar tüketmeli, protein içeriği yüksek gıdalara da beslenme programınızda mutlaka yer vermelisiniz.
  • Belli Gıdalardan Uzak Durmak: Birçok diyet yüksek karbonhidratlı veya yağlı gıdaların miktarlarını kısıtlar. Şekerli veya tatlandırıcılı içecekler istemeden fazla kalori tüketmenize yol açabilir. Bu yiyecek ve içecekleri beslenme planınızdan kalıcı olarak çıkarmak kalori kısıtlamanıza da yardımcı olacaktır. Diyetiniz doymuş ve trans yağlar başta olmak üzere kolestrol, tuz ve rafine şekerden fakir olmalıdır.
  • Besin Destekleri: Gün içerisinde beslenmenizi 3 ana, 3 ara öğün olacak şekilde tüketmelisiniz. Özellikle ara öğünlerinizde kayısı, badem veya ceviz gibi sağlıklı atıştırmalıkları tercih edebilirsiniz. Diyete başlamadan önce kendinize bu anlamda gerçekçi hedefler koymalısınız. Vücut ağırlığınızın yüzde 10’unu kaybetmenize rağmen hala obez grubundaysanız diğer metodları da seçenek olarak düşünmelisiniz.

Obezitenin Egzersiz ile Tedavisi

Fiziksel aktivite; yağ dokusu ve karın bölgesindeki yağlanmayı azaltma etkisine sahiptir. Bu nedenle yetişkinlerin her gün ortalama 30 dakika orta şiddette egzersiz yapması önerilmektedir. Bu düzeyde bir egzersiz günlük 840 kkal enerji tüketmenizi sağlar. Obez bireylerde egzersiz programının uygulanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli konular enerji harcamasını arttırırken yaralanma riskinin en düşük düzeyde tutulmasıdır.

  • Önemli Olan Sürdürülebilir Egzersizler: Sporu yaşamınızın bir parçası haline getirebilmek için öncelikle hangi aktivitelerin günlük rutininize uyduğunu belirlemeniz gerekmektedir. Ortalama egzersizden kastedilen ise kişinin ısınmasına ve kalp hızının artmasına yardımcı olacak aktivitedir. Kardiyo egzersizi olarak da adlandırılabilir. Kilo kaybından sonra günde 60 dakika hafif egzersiz tekrar kilo alımını önlemek için son derece gereklidir.
  • Çocukluk Obezitesini Önlemede Egzersizin Önemi: Yetişkinler kadar çocukların da günde 60 dakika orta düzeyde egzersiz yapması gerekir. Bu aktiviteler bisiklete binme, merdiven çıkma, bahçe işleri, yüzme veya spor salonunda egzersiz şeklinde olabilir. Egzersizi arttırmanın dışında obez kişilerin oturarak geçirdikleri süreleri de azaltmaları gerekir. Fiziksel aktivitenin arttırılarak daha az kalori tüketilmesi hem kilo vermenize hem de kilonuzu korumanıza yardım edecektir. Bunun dışında kalp hastalığına yakalanma ve kalp krizi riskiniz de düşecektir.

Obezitenin İlaç ile Tedavisi

Obezitenin ilaçla tedavi seçeneği oldukça azdır. Günümüzde obezitenin uzun süreli tedavisi için FDA tarafından onaylanmış ilaçlar Orlistat (Xenical), Lorcaserin (Belviq) ve phentermine ile geç salınımlı topiramat karışımından oluşan Osymia’dır.

  • Orlistat: Pankreastan salınan lipaz enzimini bloke ederek, trigliseridlerin sindirim ve emilimini azaltan Orlistat’ın kilo kaybı üzerindeki etkinliği ilacın sistemin emilimine bağlı değildir. Orlistat’ın yağlı gaita, sık defekasyon, gaita kaçırma ve artmış bağırsak gazı gibi yan etkileri bulunmaktadır.
  • Lorcaserin: Potansiyel bağımlılık riski olan Lorcaserin, FDA tarafından 2012 yılında onaylanmış bir ilaçtır. BMI 30 ve üzerindeki bireylerde, düşük kalorili ve egzersiz programına ilave olarak kullanılmaktadır.
  • Liraglutide (Saxenda): Liraglutide iştah ve kalori alımının fizyolojik düzenleyicisi olan GLP1’in bir benzeridir. Söz konusu ilaç, BMI 30 ve üzerindeki obezlerde diyet ve egzersize ek olarak kronik kilo kontrolü için kullanılmak üzere onay almıştır.
  • Phentermine ve Topiramate: Bu iki maddenin kombinasyonu BMI 30 ve üzeri hastalarda kullanılmak üzere 2012’de FDA tarafından onaylanmıştır. Gebelerde kullanımı kontrendikedir. Hastalarda yüzde 5 – 7’lere varan ciddi kilo kaybı gözlenmiştir. Kilo kaybının derecesi, başlangıç kilosu ile paralel olarak artmaktadır.
  • Kısa Süreli Tedavide Kullanılan İlaçlar: ABD’de 8 – 12 hafta kullanılmak üzere diethylpropion, phendimetrazine, benzphetamine ve phentermine olmak üzere 4 ajan mevcuttur. Bu ilaçlar BMI 30 ve üzerindeki kişilerde kalori kısıtlamasıyla beraber kullanılmalıdır.
  • Farklı Endikasyonları Olan İlaçlar: Bazı ilaçlar bambaşka tanılar için kullanılmasına rağmen kilo kaybını tetikledikleri için obezite tedavisinde de kullanılmaktadır.

Davranış Değişikliği Tedavisi

Davranışsal terapi, öğrenilebilen ve belli sosyal koşullarda sürdürülebilen davranışsal verilere dayalı bir tedavi stratejisidir. Kontrolsüz kilo alımının yanında özellikle diyet girişimlerinden olumlu sonuç alamama kişinin yeme davranışlarını kontrol edememesiyle yakından ilişkilidir.

Davranışsal terapi obezite tedavisinde uzun süredir kullanılmaktadır. Bütün bu yaklaşımların ortak noktası sağlıklı yeme alışkanlıklarını ve egzersizi de içeren yaşam tarzı değişikliklerinin gerçekleştirilmesidir.

Davranış terapisinin 8 önemli bileşeni bulunmaktadır. Bunlar;

  • Kişinin Kendini Gözlemlemesi: Gün içerisinde tüketilen gıdaların çeşit, miktar ve zamanlamaları kaydedilmelidir.
  • Uyaran Kontrolü: Yüksek kalorili gıda ve içecek tüketimini tetikleyen faktörler tespit edilmelidir.
  • Yeme Davranışının Kontrolü: Lokmalar arasında çatal – kaşığı masaya bırakmak, yutmadan önce iyice çiğnemek, yemekten başka hiçbir şeyle ilgilenmemek gibi basit metodlar denenebilir.
  • Pekiştirme ve Güçlendirme: Kişisel takibin ödüllendirme sistemi üzerine kurulması, davranışsal değişimlerin ödüllendirilmesi ve yiyeceğin ödül olmaktan çıkarılması gibi metodlar denenebilir.
  • Bilişsel Yeniden Yapılandırma: Hastanın kilo verme sürecini negatif etkileyen fikirlerine karşı yenileri geliştirilmelidir.
  • Sağlıklı Beslenme Eğitimi: Sağlıklı beslenme eğitimi yaşam boyu sürdürülebilir bir beslenme tarzı kazandırmayı amaçlamalıdır.
  • Fiziksel Aktivitenin Arttırılması: Pedometre gibi basit cihazlarla fiziksel aktivitenin ölçümlenmesi ve giderek arttırılması amaçlanmaktadır.
  • Davranış Sözleşmesi: Gerçekçi hedefler belirlenmeli, sözleşme kilo kaybı değil davranış değişikliği üzerine kurgulanmalıdır.

Prof. Dr. Burak Kavlakoğlu


Hasta Yorumları - Prof. Dr. Burak Kavlakoğlu

Tüp Mide Rehberi - Prof. Dr. Burak Kavlakoğlu