Transit Bipartisyon Ameliyatı

Transit bipartisyon ameliyatı; fazla kilosu olmamasına rağmen Tip 2 diyabet hastalığının iyileştirilmesinde tercih edilen gelişmiş bir metabolik cerrahi yöntemidir.

Bu ameliyat ile önce mide hacminin yüzde 70’i sleeve gastrektomi ile işlevsiz hale getirilerek Ghrelin açlık hormonunun salgılanması durdurularak yeme isteği ortadan kaldırılmaktadır. Buna ek olarak pankreastan insülin salgılanmasını düzenleyen İnkretin(GLP-1, Oxyntomodulin, PYY) adını verdiğimiz hormonlar ince bağırsağın kalın bağırsağa yakın olan İleum adı verilen bölümünden salgılanır. O nedenle İleum bölümünün sindirilmemiş besinle daha önce karşı karşıya gelmesi gereklidir. Bu amaçla İleum bölümü kalın bağırsakla birleşim yerinden geriye doğru belli uzunluk ölçüldükten sonra midede yapılmış olan genişçe gastrik sleeve kısmına anastomoz yapılır. Amaç hem emilimi azaltmak hemde İnkretin salınımını artırarak İnsülin direncini kırmaktır. Emilimin oldukça narin bir şekilde bozuluyor olmasından dolayı sindirim sistemine bağlı yan etkileri oldukça sınırlıdır.

Sonuç olarak yapılan transit bipartisyon ameliyatı ile ince bağırsak hormonları uyarılarak, şeker hastalığı kontrol altına alınmaktadır.

Transit Bipartisyonun Etkileri Nelerdir?

90’lı yıllarda yapılan birçok çalışmada sindirim sisteminin ilk kısımlarında artmış olan emilimin enterohormonal hastalıklara ve diyabete yol açtığı belirtilmektedir. 1998’de yayınlanan bir makalede diyabetin aslında foregut yani sindirim sisteminin ilk kısmının bir hastalığı olduğu bilgisine yer verilmiştir. Sergio Santoro’nun makalesinde yüksek glisemik indeksli gıdaların sindirim sisteminin ilk kısmında hormonal hiperaktiviteye yol açtığı ve son kısımlarda da hipoaktivite geliştirdiği belirlenmiştir. Transit bipartisyon bu dengesizliği düzeltmek üzere geliştirilmiştir.

Transit Bipartisyonun Sonuçları Nelerdir?

Transit bipartisyon ameliyatı ile mide içi basınç önemli ölçüde azaltıldığı için oluşturulan tüp midede gerçekleşen kaçaklar engellenmektedir. Transit bipartisyon sonrasında uygun seçilen Tip 2 şeker hastalarının yüzde 90’ına yakın bir kısmı tedaviyi bırakmakta, geriye kalan kesim ise yalnızca hap tedavisiyle kontrol altına alınabilmektedir. Transit bipartisyon hızlı, etkili ve kalıcı kilo kaybının yanı sıra metabolik hastalıklarda da belirgin düzelmeye yol açabilen oldukça etkili bir ameliyattır.

Transit Bipartisyonun Avantajları Nelerdir?

Loop transit bipartisyon ise şimdiye kadar ki bütün metodlardan elde edilen verilerle geliştirilen, Tip 2 diyabetin tedavisinde en az diğer ameliyatlar kadar etkili, nispeten daha düşük riskli bir varyasyondur. Yöntem teknik olarak kolay ve güvenli bir metod olup, en büyük artısı derin vitamin ve mineral eksikliklerine yol açmamasıdır.

Avantajları oldukça fazla olan bu uygulama günümüzde çok fazla tercih edilerek önerilmektedir. Transit bipartisyonun avantajları;

  • Mide ve oniki bağırsak bütünlüğü operasyonla birlikte korunarak tedavi tamamlanır.
  • İhtiyaç olması durumunda ameliyat sonrasında her türlü endoskopik işlemin yapılması sağlanır.
  • Güçlü hormonal etkinlik göstererek hasta kısa sürede normal hayata döner.

Loop Transit Bipartisyon (SASI-Single Anastomosis Sleeve Ileal Bypass) Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Laparoskopik yöntemin kullanıldığı transit bipartisyon ameliyatı sırasında öncelikle karın bölgesinden küçük kesiler açılır. Kapalı teknikle gerçekleştirilen operasyon sonrası iyileşme süreci açık cerrahi uygulamalara oranla daha hızlı gerçekleşir. Transit bipartisyon ameliyatı sırasında öncelikle tüp mide cerrahisi gerçekleştirilir.  Daha sonra ise 5 metre uzunluğuna sahip ince bağırsağın ilk 250 cm’i korunarak, işaretlenen kısımdan ince bağırsak ikiye kesilir. İnce bağırsağın kesilen kısmı, küçültülen mideye entegre edilerek boşta kalan kısmı ince bağırsağın son 150 cm’lik bölümünde birleştirilir. Transit bipartisyon ameliyatının amacı özellikle kilosu yakın veya normal olan Tip 2 hastalarında şeker kontrolünü ilaçsız sağlamaktır. Böylece bir yandan şeker kontrolü sağlanırken diğer yandan da normal onikiparmak bağırsak anatomisi ve yapısı korunmuş olur.

Bu ameliyat ile mide hacminin yüzde 70’i sleeve gastrektomi ile işlevsiz hale getirilmektedir. Bu sayede Ghrelin açlık hormonunun salgılanması durdurularak yeme isteği ortadan kaldırılmaktadır.