Mide Kanseri

Mide kanseri hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkisi ile ortaya çıkan ve toplum arasında oldukça yaygın olan bir hastalıktır.

Mide Kanseri

Mide kanseri hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkisi ile ortaya çıkan ve toplum arasında oldukça yaygın olan bir hastalıktır. Mide çıkışında bir tıkanma olmaz ise çok geç bulgu verir ve o nedenle tedavide geç kalınır. Tedavi de geç kalmak tüm kanserlerde olduğu gibi mide kanserinde de sağkalım süresini önemli ölçüde etkiler. O nedenle erken dönemde teşhis etmek sağkalım süresini uzatmak için çok ama çok önemlidir. Bu amaçla mide kanserinin daha çok görüldüğü 50 yaş ve üzerinde tarama endoskopisi yaptırmak çok büyük önem taşır. Tabii genetik olarak ailesinde mide kanseri hastası olan kişilerde bu tarama endoskopisi 30 yaşından sonra mutlaka yapılmalıdır. Endemik olarak daha çok mide kanseri olan ülkelerde tarama endoskopisi tüm popülasyona uygulanmaktadır. Örneğin Japonya’da bu nedenle mide kanseri midenin içini döşeyen epitelin en yüzeyel tabakasında iken yani hiçbir komşu veya uzak organa metastaz yani sıçrama yapmadan çok erken dönemde yakalanmakta, bu dönemde yapılan cerrahi tedavilerle hayatları kurtulmakta ve mide kanserinden ölümler çok alt düzeye indirilmektedir. Tüm içi boş organ kanserlerinde olduğu gibi mide kanserinde de hastalık erken dönemde midenin iç yüzünü kaplayan epitelin en üst tabakasındadır. Bu dönemde lokal yani bölgesel olarak bulunan hastalık uzak organlara sıçrama yapmamaktadır. İşte bu dönemde koyulan mide kanseri hastalarında tedavi başarısı %95’in üzerindedir. Bu amaçla yıllarca onkoloji eğitim araştırma Hastanesi’nde çalışmış bir cerrah olarak benim tavsiyem hiç çekinmeden endoskopi yaptırmak eğer endoskopiden çekiniliyorsa en azından çok iyi bir merkezde sanal endoskopi yaptırmak hayati önem taşır.

Bu aşamadan sonra alınan biyopsiler patolojiye gönderilir. Çıkan patoloji sonucuna göre sonuç eğer kanser yönünde gelirse, hastanın uzak organlara yayılım olup olmadığı yönünde PET-CT dediğimiz evrelemeye yönelik görüntüleme tetkikleri yapılır. Ardından tümör konseyi dediğimiz onkoloji ile ilgili çeşitli uzmanlık dallarından gelen doktorlardan oluşan bir konsey önünde hastanın tüm tetkikleri ve kendisi değerlendirilerek en doğru tedaviye karar verilir. Bu konuda uzun yıllar boyunca onkoloji hastalarına hizmet vermiş bir cerrah olarak en doğru tedavi en başarılı şekilde uygulamaktayız. Klasik ama atasözü gibi kavramamız gereken slogan: Erken teşhis hayat kurtarır. Kanser ile şaka olmaz, alternatif tıp ile vakit kaybı yaşanmamalı, okyanus aşırı geri kalmış ülkelerde ne olduğu bilinmeyen tedavilere bel bağlanmamalıdır. Hepinize kanserden uzak sağlıklı günler dilerim.