Kardiyovasküler hastalıkların gelişiminde rol alan ve ortak etyopatogenezi paylaştıkları düşünülen çeşitli risk faktörlerinin birarada bulunması metabolik sendrom olarak adlandırılmaktadır. Metabolik sendrom, aterosklerotik hastalıklar ve tip 2 diyabetin en önemli ve en sık görülen nedenleri arasında yer alır.
İnsülin direnci, normal konsantrasyondaki insülinin normalden daha az biyolojik yanıt oluşturması durumudur. Ya da insülinin metabolik etkilerine karşı direnç durumu olarak da adlandırılabilir. İnsülinin metabolik etkileri, endojen olarak üretilen glukozun basklanması, periferik glukoz tutulumunun (ağırlıklı olarak kaslarda) ve glukoneogenezin uyarılması ve de yağ dokusundaki lipolizin baskılanmasıdır.
Metabolik sendromun klasik tedavisi diyet egzersiz ve yaşam tarzı değişikliğidir. Bunların yeterli olmadığı koşullarda birtakım ilaçlar ve insülin tedavisi devreye girer. Ancak diyet egzersiz ve yaşam tarzı değişikliği ile birlikte ilaç kullanımı tip 2 şeker hastalarının ancak %15-20‘lik bir bölümünde tedavi hedeflerine ulaşır. Yapılan diyetlerle kilo kontrolü sağlayabilen hastaların oranı sadece %2 civarındadır. Yani hastaların %98’i ya hiç kilo veremez ya da verdiği kiloyu fazlasıyla geri aldı. Sonuç olarak obezitenin ve tip iki şeker hastalığının tedavisinde diyet egzersiz yaşam tarzı değişikliği ile istenen sonuçlar elde edilememektedir.
Kimlere obezite cerrahisi yapılır?
Obezite cerrahisi yapacağımız hastalarda Bir takım kriterlere dikkat etmemiz gerekir. Bu kriterler Arasında en önemlisi vücut kitle indeksidir(VKİ). VKİ vücut ağırlığımızın(kg) boyumuzun metre cinsinden karesine bölünmesi ile oluşan bir değerdir. Bu değer 30’un üzerinde ise obeziteden bahsedilir.
Mide balonu kilo fazlası ameliyat için uygun olmayan hastalarda obezite cerrahisine bir alternatiftir.
Bazı durumlarda ise süper obez hastaların ameliyata kadar kilo vererek ameliyata hazırlanma sürecinde kullanılırlar.
Ayarlanabilir gastrik band, midenin üst kısmına şişirilebilir bir band yerleştirerek, bandın uç kısmında küçük bir mide poşu oluşturma yöntemidir. Bu yöntemin kilo vermedeki etkilerinde hormonal dengeye etkisinden çok mekanik etkileri ön plandadır ve kısıtlı gıda alımı ile malabsorbsiyon etkin faktörlerdir.